kim varmıs?

7 Ocak 2012 Cumartesi

final haftasına 1 gün kaldı ben hala internetteyim.




-6 ocak tarihli bir yazı özünde bu-

Eveeeeeeet, eve kavuşmam 1 gün sürdükten sonra yine yeniden ben sizlere okuldan, atölyenin soğuk zeminine kıçımı dayamışken sesleniyorum. Saat 22.36 arkadan because the night çalıyor, gereksiz gırgır şamata yapan insanların seslerine katlanmamı kolaylaştıran tek şey bu sanırım.
Kalabalığı sevmiyorum, gereksiz kalabalığı hele de hiç. Yapmam gereken bir milyon iş hala durmakta bir kaçını hallettim sayılır gerçi. İçime sinmiyorlar bir türlü, daha doğrusu önüme geri atılma riski dolayısıyla hala mükemmeli arıyorum. Kime göre mükemmel tarzındaki felsefi soruyu kendi kendime sormak istedim bak şu an, her neyse.
1.sınıf olmak çok sıkıcı. Natürmorttan kusmak üzereyim, kısıtlandığımı hissetmem yetmiyor içim dışım deniz kabuğu falan oldu. Obje taşımaya üşenmemden olsa gerek sene başından beri her derste farklı farklı şekillerde çizdim bu mereti.
Sürekli yemek yer oldum bu aralar, acıktığımdan değil boşboğazlık tam anlamıyla. Kilo alıyorum, ilişki göbeği merhaba. Hayır benimle derdin ne anlamadım 1 yılın sonunda “ooo nasıl olsa bundan sonra asıl önemli olan gerçekten iç güzellik” mantığı mı nedir sendeki. Kimsede kendimi garantiye almış değilim, hele ki ayna karşısındaki kendi yansımamla aramdaki ilişkim kesinlikle olumsuz sonuçlanacak.
Çikolatadan vazgeçmeliyim. Evet evet lanet şey, seni sevmiyorum!! Oramı buramı kızartıp kabarttığın yetmiyormuş gibi bir de çikolatanın iştah açtığı gibi bir gerçek var. Ben ve benim gibi –varsa-insanlar önce çikolata yer,sonra acıkır bulduğu her şeyi yer,sonra üstüne tatlı niyetine kalan çikolatayı yer. Sonra kısır döngü bulunan bir şey kaldıysa onu da yer.
Sonuç hoş geldin eski ben.
İçler acısı bir haldeyim.
Bugün krediler yattı. Sabahın köründe kıçımı kaldırıp bankaya gitmeye üşendiğim için haliyle bugün parayı çekemedim,kartlarda 15 gün sonra gelecekmiş daha. Sor şu an cebinde paran var mı da bu rahatlık, 10 kuruşum var yeter mi diye cevap veririm sana.
Bu kadar basit bir hayatım var kısacası.
Arkadaş denen kavram beni iyice sinir etmeye başladı bu arada. Etrafında seni seven önemseyen vakit geçirebileceğin arkadaşlaqrının olması iyi güzel,çok hoş ama bir noktaya kadar. Eğer allahın her günü aynı insanı aynı takıntılarla,aynı cümleler ve saçma davranışlarla görüyorsan ve –çok haince bir cümle olacak ama- rakipsen sen artık bi yerde, ve senin yaptığın şeyleri,senin fikirlerine yakın fikirleri,teknikleri kısacası düşünce ve hayallerini,bi yerde de emeğini kopyalamaya başlamışsa işte o an gözünü fırçaların arkasıyla oyasın geliyor.
Bu konu hakkında bugün daha fazla yazmayacağım. Daha fazla dolduğum günler de oldu,o güne saklıyorum ki burada yazamazsam gerçekten fırça arkasını kana bulayacağım.
Hepinize iyi geceler. Ben natürmortuma geri dönüyorum. L







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder