kim varmıs?

7 Nisan 2012 Cumartesi

unutman korkutuyor.




Neden gülümseyebiliyorum hala geçmişime? Neden kızamıyorum, silip atamıyorum seni. Yeri geliyor öldüresiye küfürler ediyorum sana içimden, ne istekler ne planlar o kafamda beni bile korkuturcasına dönüp duran. Neden bir tek sözün karşıma geldiğinde sadece bakakalıyorum. Neden düğümler hala boğazımda, açtığın yaraları onlarla mı sarmışım diye soruyorum? Yaralar hala açık.
Duydukça, dinledikçe seni
Hatırladıkça yanağımın altından atan kalbinin sesini
Hatırladıkça o boş evde doldurduğumuz onlarca dakikayı
Neden her şeyi silip atasım geliyor karşılığında o günlerdeki seni bana vereceklerse?
Ateşle oynamak mı bu yaptığım, seni geri çağırmak belki milyonlarca kez daha sırtını dönüp gideceğini bilmeme rağmen?
Eziyet etmeyi seviyorum kendime sanırım. Veya her geçen günle büyüdükçe, ve dünya daha da bir üstüme geldikçe ben geçmişimdeki saflığıma yeri geldiğinde salaklığıma sığınmayı istiyorum.
Yeri geliyor o tanıdık kokuyu istiyorum.
Sevdiğim adamı,
Aşık olduğum,
Defalarca kaybedip sonra sil baştan bulduğum sen...
Neden gittin ki diye soruyorum bazı gecelerde hala.
Neden... Açıklaması yok. Ben yapamıyorum. Ben,
bilmiyorum işte sadece...
Anlamıyorum, algılamıyorum.
Özlemek? -diyorum sana.
Safça yine, kimi diyorsun bana.
Bazen özlüyorum desem yalan olmaz'lara dönüyor sonra o kim olduğu bilinmez şahısa duyulan özlem,
bana
Ben bile özlüyorum sendeki beni.
Anlamak mümkün değil kendimi böyle gecelerde.
Senden de beklemiyorum bu anlayışı zaten artık...
Kimseden beklemiyorum.
Ne yapıyorum ben,
bilmiyorum...
Sadece; seni çok sevdim işte.
Gerçekten sevdim, bir kez.